Genç kuşaklar kaygılı: Z ve Y kuşağı iş hayatında “zihinsel iyi oluş”u arıyor
- Tuğçe Gülırmak

- 4 Eyl
- 4 dakikada okunur

Z ve Y kuşağı için iş hayatı, yalnızca hesaplarına yatan maaşlardan ibaret değil. Bu iki kuşağın temsilcileri anlam arıyor; dengeli bir çalışma hayatı istiyor; değer odaklı bir iş kültürüne öncelik veriyor. Küresel danışmanlık firması Deloitte’un 14’üncü kez gerçekleştirdiği Z ve Y Kuşağı Küresel Araştırması’nın sonuçları söylüyor bunları...
44 ülkeden 23 binden fazla katılımcıyla yapılan araştırma, 2030 yılına kadar küresel iş gücünün yüzde 74’ünü oluşturması beklenen bu genç nesillerin iş hayatından beklentilerini açıkça gösteriyor. Zihinsel iyi oluşu arayan bu kuşağın işverenlerden talep ettiği kritik diğer başlıklar arasında finansal güvence, gelişim fırsatları ve çevresel duyarlılık yer alıyor. Araştırmanın detaylarına bakalım…
“Anlam ve amaç” temel öncelik haline geldi
Araştırma, Z kuşağı (1995-2006 doğumlular) ve Y kuşağının (1983-1994 doğumlular), kariyerlerinde anlam aradıklarını ve daha geniş bir amaç duygusu edinebilecekleri işlere yöneldiklerini söylüyor.
- Z kuşağının yüzde 89’u ve Y kuşağının yüzde 92’sine göre iş tatmini ve esenlik için amaç duygusu büyük önem taşıyor.
- Z kuşağının yüzde 54’ü ve Y kuşağının yüzde 53’ü bir iş teklifini değerlendirirken işin anlam içermesini “çok önemli” olarak görüyor.
Z kuşağının yüzde 40’ı çoğu zaman “stresli”
Zihinsel sağlıklarının iş liderleri tarafından desteklediğini düşünen, kurum içinde gelişim fırsatları bulan ve iş/yaşam dengesinden memnun olan çalışanlar, genel olarak daha mutlu olduklarını ifade ediyor. Buna rağmen;
- Z kuşağının yalnızca yüzde 52’si ve Y kuşağının ise yüzde 58’i zihinsel sağlık durumlarını “iyi” veya “çok iyi” olarak değerlendiriyor.
- Z kuşağının yüzde 40’ı ve Y kuşağının yüzde 34’ü çoğu zaman stresli veya kaygılı hissettiğini belirtiyor.
- Bu gruptaki katılımcıların yaklaşık üçte biri, işlerinin en büyük stres kaynağı olduğunu ifade ediyor. Uzun çalışma saatleri, takdir eksikliği ve destekleyici olmayan iş ortamı bu stresin başlıca nedenleri.
Genç çalışanlar yöneticilerinden, rehberlik, ilham ve mentorluk de bekliyor
Z kuşağı, geleneksel kariyer hiyerarşisinde hızla yükselmekten çok iş/yaşam dengesi kurmaya odaklanıyor.
- Z kuşağının sadece yüzde 6’sı liderlik pozisyonuna ulaşmayı birincil kariyer hedefi olarak tanımlıyor.
- Mevcut işverenlerini tercih etme nedenleri arasında, “öğrenme ve gelişim olanakları”, iş/yaşam dengesi ve kariyer ilerleme fırsatlarının hemen ardından ilk üçte yer alıyor.
- Z kuşağının yüzde 70’i, kariyerlerinde ilerlemek için haftada en az bir kez yeni beceriler geliştirmek için zaman ayırdığını belirtirken; Y kuşağında bu oran yüzde 59.
Her iki kuşak da kariyer gelişimi için, iletişim/empati gibi sosyal becerileri, zaman yönetimi ve sektörel bilgiyi önemli görüyor. Ancak her iki kuşakta da yöneticilerin gelişim süreçlerini yeterince desteklemediği yönünde ortak bir algı var. Genç çalışanlar yöneticilerinden, yalnızca iş takibi değil; aynı zamanda rehberlik, ilham, mentorluk ve iş/yaşam dengesi kurmada destek bekliyor.
Y kuşağı kariyerlerine daha yerleşik bir biçimde devam ediyor
Z kuşağının neredeyse üçte biri (yüzde 31) önümüzdeki iki yıl içinde işverenini değiştirmeyi planlıyor. Y kuşağı kariyerlerine daha yerleşik bir biçimde devam etse de yüzde 17’si iki yıl içinde iş değişikliği yapmayı düşünüyor. Bu geçişlerin arkasında sadakat eksikliği değil, daha çok istikrar arayışı, daha iyi bir iş/yaşam dengesi, anlam duygusu ve yeni beceriler edinme fırsatı bulunuyor.
Yapay zekâyı hem kullanıyor hem de korkuyorlar
Z kuşağının yüzde 57’si, Y kuşağının ise yüzde 56’sı günlük işlerinde üretken yapay zekâ kullanıyor. Bununla birlikte endişeleri de mevcut.
- Z kuşağının yüzde 63’ü ve Y kuşağının yüzde 65’i, üretken yapay zekânın işlerini ortadan kaldırabileceğinden kaygılı.
- Her iki kuşağın yüzde 61’i, gençlerin iş gücüne girişinin zorlaşabileceğini düşünüyor.
- Z kuşağının yüzde 66’sı ve Y kuşağının ise yüzde 68’i, üretken yapay zekâdan daha az etkilenecek alanlarda çalışmayı tercih edebileceklerini belirtiyor. Bu oranlar geçen yıl Z kuşağında yüzde 59 ve Y kuşağında yüzde 52 olarak gerçekleşmişti.
Yaşam maliyetleri en büyük endişe
Z kuşağı ve Y kuşağının en büyük endişesi dört yıldır üst üste yaşam maliyetleri oldu.
- Z kuşağının yüzde 48’i, Y kuşağının ise yüzde 46’sı kendini finansal açıdan güvende hissetmiyor. Her iki kuşağın yarıdan fazlası maaştan maaşa yaşadığını belirtiyor. Bu endişeler, mutluluk düzeyini de olumsuz etkiliyor.
- Yaşam maliyetlerinden endişe duyan kesim içerisinde Z kuşağının sadece yüzde 36’sı ve Y kuşağının yüzde 39’u son bir yılda kendini mutlu hissettiğini söylüyor.
- Katılımcıların yüzde 80’i ise hem uzun vadeli finansal geleceklerinin hem de günlük finansal durumlarının yaşadıkları strese doğrudan etki ettiğini belirtiyor
Eğitim sisteminden emin değiller
Z kuşağı ve Y kuşağı, eğitim sisteminin onları iş gücü piyasasına ne kadar hazırladığı konusunda sorgulayıcı bir yaklaşım içinde.
- Z kuşağının yüzde 31’i ve Y kuşağının yüzde 32’si yükseköğrenim görmemeyi tercih ettiklerini belirtiyor.
- Z kuşağının yüzde 40’ı ve Y kuşağının yüzde 38’i ise en büyük endişesinin yüksek eğitim maliyetleri olduğunu ifade ediyor.
- Bu durum yalnızca maddi gerekçelere dayanmıyor; üniversite eğitiminin sunduğu içeriklerin, gençleri iş gücüne hazırlamada yeterli uygulamalı deneyimi sağlayıp sağlamadığına dair genel bir şüphe dikkat çekiyor.
Çevre duyarlılığı da kariyer kararlarını etkiliyor
İklim krizi ve çevresel konular ise Z ve Y kuşağının tüketim alışkanlıklarını şekillendiriyor.
- Z kuşağının yüzde 65’i ve Y kuşağının yüzde 63’ü, son bir ay içinde çevre konusunda endişeli veya kaygılı hissettiklerini belirtiyor.
- Z kuşağının yüzde 65’i ve Y kuşağının yüzde 63’ü, çevre dostu ve sürdürülebilir ürün ya da hizmetler için daha fazla ödeme yapmaya istekli olduklarını ifade ediyor.
- Z kuşağının yüzde 23’ü ve Y kuşağının yüzde 22’si, bir iş teklifini kabul etmeden önce şirketin çevresel etkilerini veya politikalarını araştırdığını söylüyor.

“Mutluluğa ulaşma yolunda geleneksel kuralları ve eski yapıları aşan bir profesyonel kuşak ortaya çıktı”
Deloitte Türkiye İnsan Kaynakları Yönetimi Hizmetleri Lideri İlksen Keleş raporun çıktılarını değerlendirerek şunları söyledi: “Araştırma sonuçları, kariyer memnuniyeti ve nihayetinde mutluluğa ulaşma yolunda geleneksel kuralları ve eski yapıları aşan bir profesyonel kuşağın ortaya çıktığını gösteriyor. Finansal güvence, kariyer gelişimi ve zihinsel sağlık gibi konular birbiriyle bütünleşmiş durumda. Genç kuşaklar artık yalnızca bir iş değil, aynı zamanda bir değer ve anlam arıyor. Kurumların bu bütünlüğü sağlayabilen yapılar kurması, genç yetenekleri çekmek ve elde tutmak açısından hayati önem taşıyor.”
Anlamlı iş, maddi güvence ve iyi oluşun birleştiği çalışma ortamları yaratılmalı
Keleş, Z kuşağı ve Y kuşağının hırslı olduğuna da değinerek; “Onlar için başarı, mutlaka kurumsal merdivenin en tepesine tırmanmak anlamına gelmiyor. Hatta birçoğu üst düzey liderlik pozisyonlarına ulaşma motivasyonuna sahip değil; bu da gelecekte potansiyel bir liderlik açığına işaret ediyor olabilir. İşverenlerinden yüksek beklentileri var ve çoğu zaman, kariyer hedeflerine ulaşmak için iş değiştirmeyi tercih ediyorlar. Araştırma bulguları, şirketlerin ve liderlerin, anlamlı iş, maddi güvence ve iyi oluşun birleştiği çalışma ortamları yaratmaları gerektiğini ortaya koyuyor. Bu üç temel unsuru tutarlı bir şekilde destekleyen kurumlar, çalışan bağlılığını, memnuniyetini ve başarıyı sürekli kılacak bir döngü yaratabilir” dedi.










Yorumlar