TÜSİAD, “Perakende Pazarının Geleceği ve Küresel Trendler” raporunu yayınladı
- Tuğçe Gülırmak

- 11 Tem
- 2 dakikada okunur

TÜSİAD Perakende Çalışma Grubu ile EY-Parthenon Türkiye iş birliğinde hazırlanan “Perakende Pazarının Geleceği ve Küresel Trendler” başlıklı rapor, 11 Temmuz Cuma günü TÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda paylaşıldı. Raporda, küresel perakende sektörünü etkileyen 6 temel trend öne çıkarken, özellikle hızlanan teknolojik dönüşümün, makro trendlerin ilk sırasında yer aldığı belirtildi.
Globalde 18 trilyon doları aşan büyüklüğe ulaşan perakende pazarı, teknolojik dönüşüm ve yeni nesil tüketici davranışlarıyla yeniden şekilleniyor. Perakende pazarının %78’i hâlâ fiziksel mağazalardan oluşurken, e-ticaretin artan etkisi dikkat çekiyor. Türkiye’de ise perakende sektörü, 10 milyonu aşkın kişiye istihdam sağlıyor.

“Perakende sektörü, yeni nesil tüketici davranışları, kanal stratejileri, üretken yapay zekâ uygulamaları ve sürdürülebilirlik odağıyla yeniden şekilleniyor”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım, Gıda ve Hizmetler Yuvarlak Masa Başkanı İzzet Özilhan, toplantının açılış konuşmasında şunları söyledi: “Perakende sektörü; yalnızca ekonomik büyüklüğüyle değil, istihdama katkısı, tüketici davranışlarını şekillendirme gücü ve yenilikçilik potansiyeliyle de ülke ekonomilerinin temel taşlarından biri. Ancak bugünün perakendesi artık geleneksel yöntemlerle tanımlanmıyor. Sektör; yeni nesil tüketici davranışları, kanal stratejileri, üretken yapay zekâ uygulamaları ve sürdürülebilirlik odağıyla yeniden şekilleniyor. Dijitalleşme, yalnızca iş yapış biçimlerini değil; tüketici davranışlarını, iş gücü yapısını ve tedarik zincirlerini de köklü bir dönüşüme uğratıyor. Bu nedenle sektördeki gelişmeleri sadece bugünün değil, yarının ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde analiz etmek büyük önem taşıyor.”

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Yusuf Bulut ise raporun detaylı sunumunu paylaşarak öne çıkan 6 temel trendi şöyle sıraladı:
Yeni nesil tüketiciler ve beklentileri
Kanallar arasındaki sınırların kalkması
Teknolojinin hızlanan entegrasyonu
Sürdürülebilirlik odaklı şeffaf perakende
Tedarik zincirinde esneklik ve dayanıklılık
Yeni nesil iş gücü uygulamaları
Raporun dikkat çeken başlıklarından biri olan “Yeni Nesil Tüketiciler ve Beklentileri” trendine göre:
Enflasyon, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını değiştiriyor.
Tüketicilerin %78’i, markaların ürün paketlerini küçültmesine rağmen fiyatların sabit kaldığını ya da arttığını söylüyor.
Katılımcıların yarısı, favori markalarına sadık olsalar da yeni markalara açık olduklarını belirtiyor.
Müşteriler, artık markadan çok “değer odaklı hizmetlere“ yöneliyor; markalar arasında geçişler çoğalıyor.
Ayrıca tüketicilerin;
%39’u, gelecekte daha fazla ikinci el satın alma eğiliminde olacağını belirtiyor.
%35%, markaları satın alma kararlarında önemli bir etken olarak görmediklerini belirtiyor.
Sadece %12’si, markaların müşterileriyle güçlü bir bağ kurduğunu düşünüyor.
%41’i, bir ürünün “sağlıklı oluşunu“ uzun vadede en önemli satın alma kriteri olarak görüyor.
%67’si, private label’ların ihtiyaçlarını markalar kadar iyi karşıladığını söylüyor.
%36’sı, private label ürünlere geçtikten sonra eskiden tercih ettiği markalara dönmeyi düşünmüyor.
Raporda öne çıkan diğer bulgular şu şekilde:
Yeni nesil tüketiciler, uygun fiyatlı, sağlıklı ve değer odaklı ürünlerin yanı sıra private label (özel markalı) ürünlere ve sektörler arası iş birliklerine ilgi gösteriyor.
Mağaza ve dijital kanallar arasındaki sınırlar kalkıyor; perakendeciler, çok kanallı ve deneyim odaklı iş modelleriyle fark yaratıyor.
Yapay zeka ve otomasyon çözümleri gibi yeni teknolojilerin hızla süreçlere entegrasyonu, müşteri deneyimini iyileştiriyor, operasyonel verimliliği artırıyor.
Gömülü ödeme sistemleri, kullanıcı etkileşimini artırarak müşteri ilişkilerini güçlendiriyor.
Sürdürülebilirlik, tüketiciler ve düzenleyici kurumlar nezdinde daha fazla önem kazanıyor; perakendecilerden çevre dostu ürünler ve karbon ayak izini azaltan süreçler bekleniyor.
Tedarik zincirinde esneklik ve dayanıklılık, küresel krizler karşısında kritik hâle gelirken; son kilometre teslimatları ve çevreci lojistik öncelik kazanıyor.
Dijitalleşmenin sunduğu araçlar ve güvenceli esnek çalışma modelleri gibi yeni nesil işgücü uygulamaları verimliliği artırırken iş-yaşam dengesine katkı sağlıyor. Kadın istihdamını artırmaya yönelik adımlar ise hâlâ önemini koruyor.










Yorumlar