ÇEVKO Vakfı’nın yıl içinde ZENNA Kurumsal Marka Yönetimi Araştırmaları ve Danışmanlığı tarafından yapılan “YEŞİL NOKTA Algı Araştırması”nın sonuçları açıklandı. Araştırma, Vakfın Türkiye’deki temsilcisi olduğu uluslararası YEŞİL NOKTA işaretinin Türkiye’deki bilinirliği, algısı, markalar ve şirketler için tüketicilerin satın alma kararlarına etkisini; ayrıca bireylerin ambalaj atıklarının geri dönüşümü ve çevresel etkisi hakkındaki algı ve davranışlarını da ortaya koydu. Geçtiğimiz hafta, ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer ile sonuçları değerlendirmek üzere Vakfın binasında bir araya geldik.
Araştırmaya göre tüketicilerin ürün satın alırken seçtikleri markaya karar vermelerinde en etkili dört faktör arasında, her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek şekilde, ürünün çevreye olan etkisi yer alıyor. Bireylerin çevresel etki bakımından önemsedikleri davranışların başında ise suyu dikkatli kullanmak, enerji tasarruflu ve geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek geliyor. İşte detaylar…
Türkiye’de 25 milyon kişi Yeşil Nokta işaretini gördüğünü hatırlıyor
“Yeşil Nokta” işareti, o ambalajlı ürünü piyasaya süren ekonomik işletmenin ambalaj atıklarının geri kazanımı ile ilgili geri dönüşüm sistemine mali katkı sağladığı anlamına gelmektedir. Bu işaret, dünyada 150 binden fazla üretici tarafından kullanmakta, yılda yarım milyarın üzerinde tüketiciye sunulan ve 400 milyarı aşan ürün ambalajında yer almaktadır. Araştırmaya göre, Türkiye’de halk genelinde her 2 kişiden biri, yani 25 milyon insan Yeşil Nokta işaretini daha önce gördüğünü belirtirken, her 5 kişiden biri, yani 10 milyon kişi ise, gördüğü Yeşil Nokta işaretinin ne anlama geldiğini doğru olarak tanımlıyor.
Yeşil Nokta’lı marka, tüketicisine kendini daha iyi hissettiriyor
Görüşülen kişilere Yeşil Nokta ile ilgili tanıtıcı bilgi verildikten sonra ortaya çıkan sonuçlar daha çarpıcı hale geliyor. Uluslararası Yeşil Nokta işareti ile ilgili kısa bilgilendirme sonrası tüketicilerin %75’ten fazlası;
· Yeşil Nokta’lı ürünleri satın aldığı için geri dönüşüme destek olduğunu,
· Yeşil Nokta’lı ürünlerin çevrenin korunmasına katkı sağladığını düşündüğünü,
· Yeşil Nokta’lı markayı kullandığında kendini daha iyi hissettiğini,
· Yeşil Nokta’lı ürünleri olan markalara güvendiğini,
· Yeşil Nokta işareti olan markaları kullandığını ve kullanmaya devam edeceğini,
· Yeşil Nokta işareti olan markaları tanıdıklarına da kullanmaları için önerdiğini, belirtti.
Yeşil Nokta’yı kullanan şirketler hakkında tüketicinin algısı olumlu
Yeşil Nokta’yı ambalajlarında kullanan şirketler için araştırmaya katılan tüketicilerin %74’ünden fazlası bu şirketlerin;
· Ambalaj atıklarının geri dönüşümü ile ilgili yasal yükümlülüğünü yerine getiren,
· Sürdürülebilirlik konusunda çalışan,
· Çevreye olan etkilerini hesaplayan,
· Geri dönüşüme mali destek veren,
· Üretici Sorumluluğu’nu uygulayan şirketler olduğunu, düşünüyor.
Tüketicilerin ürün satın alma kararlarında en etkili dört faktör arasında, “Ürünün Çevreye Olan Etkisi” de yer alıyor
Araştırmaya katılanlardan ürün satın alırken seçtikleri markalara karar vermelerinde etkili olan en önemli dört faktörü seçmeleri istendiğinde tüketicilerin %69’u ürün kalitesi, yüzde 60’ı ürün fiyatı, %50’si ürünün çevreye olan etkisi, %44’ü ise ürünün son kullanım tarihi olduğunu söylüyor. Satın alacakları ürünün çevreye etkisini nasıl belirlediklerine ilişkin verilen seçeneklerden tüketicilerin %79’u ürünün ambalajı üzerindeki görselleri ve yazıları kontrol ettiği, %43’ü bildiği, güvendiği markaları satın aldığı, %31’i ise ürünün markasını internette incelediği yönünde görüş bildiriyor. ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer çıkan sonuçla ilgili “Günümüzde ürünlerin çevreye olan etkisinin her iki tüketiciden birinin dikkatini çekecek kadar önem kazandığı ve tüketicilerin bu etkiyi anlamak için ambalaj üzerindeki mesajları kontrol ettiği, hatta küçümsenemeyecek bir kısmının markayı internette incelediği ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.
39 milyon kişi ambalaj atıklarının iş yerlerinde çöpten ayrı biriktirildiğini düşünüyor
Araştırmaya katılan bireylerin %79’u ambalaj atıklarının iş yerlerinde çöpten ayrı biriktirildiğini belirtti. Bunun araştırmanın kapsamı düşünüldüğünde 39 milyon kişiye karşılık geldiğini bildiren Genel Sekreter İmer, sonuçları değerlendirdi: “Bu yüksek rakamı, okullara, hastanelere, kamu kurumlarına ve özel iş yerlerine özellikle Sıfır Atık Yönetmeliği ve devletin Sıfır Atık politikasıyla birlikte görünür şekilde yerleştirilen geri dönüşüm kutularının bireylerde yarattığı olumlu algının sonucu olarak değerlendiriyorum. Toplumda bu konuda oluşmuş farkındalık bakımından çok önemli bir başarı. Diğer yandan, bireyler iş yerlerinde atıkların ayrı biriktirildiğini söylerken, bu konunun ne kadar içinde yer aldıklarını ortaya koymaksızın edilgen bir yaklaşımı dile getiriyorlar. Oysa iş yerlerinde yaratılan farkındalığın, atıkların sistemli, verimli ve entegre olarak toplanıp geri dönüştürülmesi ile sonuçlandırılması gerektiğini düşünürsek, daha sahada yapılması gereken önemli işler var.”
29 milyon kişi evde her zaman ambalaj atıklarını ayrı biriktirdiğini söylüyor
Evde her zaman ambalaj atıklarını ayrı biriktirdiğini söyleyenlerin oranı %58; araştırmaya katılanların Türkiye nüfusu içinde temsiliyet oranı düşünüldüğünde böyle söyleyen kişi sayısı yaklaşık 29 milyona denk geliyor. Bunun Türkiye’de en az üç kişiden birisinin ambalaj atıklarını sürekli ve düzenli olarak ayrı biriktirdiği anlamına geldiğini belirten Mete İmer, düşünceleri belirtti: “Maalesef bu iddialı sonuç, kaynağında ayrı toplanan ve geri dönüştürülen tüketim sonrası ambalaj atıkları ile ilgili yayımlanan son veri ve gözlemlerle örtüşmüyor. Bu yanıtı verenlerin bir bölümü toplumda ahlaki bir değer haline gelen geri dönüşümle ilgili bireysel sorumluluk algısına uygun davranma içgüdüsüyle yanıtlamış olmalı.”
Araştırmanın diğer ilgi çeken başlıkları ise şu şekilde:
Araştırmaya katılanlardan ambalaj atıklarını çöpten ayrı biriktirmemelerinin en önemli 4 nedenini işaretlemeleri istendiğinde, %47’si evde biriktirebileceği alan bulunmadığını, %47’si bulunduğu bölgede toplama yapıldığını görmediğini, %44’ü nereye atacağını bilmediğini veya bulunduğu bölgede atık kutusu bulunmadığını, %24’ü ise nasıl ayıracağını bilmediğini belirtiyor.
Kafe, restoran, sinema, gibi sosyal ortamlarda yer alan geri dönüşüm kutularını kullanırken, kutuların üzerindeki açıklamaların yeterli olduğunu ve zorlanmadığını bildirenlerin oranı %59 iken zorlandığını bildirenlerin oranı ise %41.
Bireylerin çevresel etki kapsamında en çok dikkat ettikleri davranışlar: suyu dikkatli kullanmak (%63), beyaz eşyada A sınıfı ürünleri tercih etmek (%51), geri dönüşümlü ürünleri tercih etmek (%48), temizlik ürünlerinde daha az kimyasal madde içeren ürünleri tercih etmek (%46), tekstil, gıda ve diğer ürünleri gerektiğinden fazla tüketmemek (%44), organik gıdaları tercih etmek (%37), çevreye olan etkiyi düşünerek toplu taşıma araçlarını tercih etmek (%33).
Çevresel etki kapsamında bireylerin en çok destek verdiği beş alan ise yüzdeleriyle birlikte şu şekilde: çocukların gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar (%44), ormanların korunmasına yönelik çalışmalar (%43), sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirmesine yönelik çalışmalar (%43), yoksullara yardım çalışmaları (%41), deniz kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalar (%40).
Comments