SKD Türkiye 20. yılında “sürdürülebilirlik” tanımını yeniden yazıyor
- Brandmap Haber

- 56 dakika önce
- 3 dakikada okunur

Geçtiğimiz gün 20. yılını kutlayan İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye)
düzenlediği etkinlikte, TDK Türkçe Sözlüğü’nde yer alan “sürdürülebilirlik” tanımının bilimsel temelde değerlendirilmesi ve güncellenmesine yönelik Sabancı Üniversitesi ile başlatılan çalışma kamuoyu ile paylaşıldı.
2005 yılından bu yana iş dünyasında sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının benimsenmesi ve hayata geçirilmesi hedefiyle çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), 20. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Türkiye’deki iş dünyasının sürdürülebilir dönüşümünde öncü bir platform haline gelen SKD Türkiye, etkinlikte 20 yılı kapsayan yolculuğunu, geçmişten bugüne biriken deneyimlerini ve geleceğe yönelik hedeflerini ve 20. yıl dönümüne özel olarak hayata geçirilen yeni projesini paylaştı.
“20 yılda ülkemizin GSYH’sinin yüzde 25’ini temsil eden bir ekosistem oluşturduk”
Açılış konuşmasını yapan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, sürdürülebilirlik alanındaki kültürel ve kurumsal dönüşümün son 20 yılda yeni bir evreye geçtiğini vurgulayarak; “20 yıl önce insan ve doğa arasındaki dengeyi iş dünyasının gündemine taşımak için 13 özel sektör lideri ile çıktığımız yol, bugün Türkiye’de kurumsal sürdürülebilirlik dönüşümünün en güçlü örneklerinden birine dönüştü. Başta ana odağımızda farkındalık yaratmak vardı; bugün ise sürdürülebilirlik, şirketlerin stratejik karar alma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. 2005’te 19 kurumsal üyeyle başlayan yolculuğumuz, artık Türkiye GSYH’sinin yaklaşık %25’ini temsil eden güçlü bir ekosisteme dönüştü” dedi.
Yeni dönem: Net Sıfır, iklim yasası ve dönüşüm finansmanı
Günsel, önümüzdeki dönemde iş dünyasının Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefi ve hazırlanmakta olan İklim Kanunu doğrultusunda yeniden şekillendiğini vurgulayarak SKD Türkiye’nin odağının; sürdürülebilir finansman ve yeni iklim ekonomisinden döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğine, şeffaf raporlamadan şirketlerin iklim risklerini etkin bir şekilde yönetmesine, dijitalleşme ve yapay zekânın sürdürülebilirliğe entegrasyonuna uzanan bütüncül bir dönüşüm başlıklarında toplandığını ifade etti.
Bu kapsamda, son dönemde Türkiye adına gurur verici bir gelişmenin altını çizdi: Türkiye, COP31’e 2026 yılında ev sahipliği yapacak. Bu önemli gelişme, ülkemizin iklim diplomasisi, uluslararası görünürlüğü ve sürdürülebilirlik yatırımları açısından yeni bir fırsat penceresi açtı.
Sözlükteki “sürdürülebilirlik” tanımının genişletilmesi için ilk adım atıldı
Etkinlikte SKD Türkiye, Sabancı Üniversitesi iş birliğiyle, sürdürülebilirlik kavramının çağın gerekleri doğrultusunda yeniden ele alınması ve Türkçedeki anlamının genişletilmesi amacıyla kapsamlı bir çalışma başlattığını duyurdu.
Bu çalışma kapsamında, SKD Türkiye uzun yıllardır sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren üye şirketlerle gerçekleştirdiği anketle kavramın iş dünyasındaki yansımalarını ölçtü. Bunun yanında, Sabancı Üniversitesi akademisyenleri ve uzmanları mevcut ulusal ve uluslararası literatürü, kavramın tarihsel gelişimini ve farklı disiplinlerdeki kullanım biçimlerini inceleyerek kapsamlı bir ön araştırma yürüttü. Elde edilen tüm veriler, çalışmaya bütüncül bir perspektif kazandırmak üzere araştırmaya dahil edildi.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, sürdürülebilirlik kavramının Türkçede kazandığı çok boyutlu anlamı bilimsel ve pratik temelleriyle inceleyen kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirterek; “Sürdürülebilirlik bugün çevreden ekonomiye, yönetişimden toplumsal etkiye kadar genişleyen bir dönüşümün ortak tanımı haline geldi. Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunda bu kavramın doğru anlaşılması, dönüşümün paydaşlar tarafından benimsenmesini güçlendirecek. Bu nedenle kavramın güncel ihtiyaçlara göre yeniden ele alınmasını stratejik bir adım olarak görüyoruz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz araştırmanın bulgularını da Türk Dil Kurumu’na kapsamlı bir dosya olarak ilettik” şeklinde konuştu.
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ise panelde yaptığı konuşmada; “Sürdürülebilirlik” gibi dinamik ve disiplinler arası bir kavramın güncelliğini korumak, sürekli bir takip ve katmanlı bir tanım stratejisi gerektirir. İdeal bir sözlük, bu tür kavramlar için sabit bir tanımdan çok anlamsal bir yelpaze sunmayı hedefler. Bunun için öncelikle metin derlemine ihtiyaç vardır. Biz de, Türk Dil Kurumu olarak şu anda sözlüğümüze temel teşkil edecek bir derlem çalışması yürütüyoruz” dedi ve bu doğrultuda ilk bulguların değerlendirildiğini belirtti.
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Ozan Duygulu konuşmasında “Sürdürülebilirliği gerçek manada içselleştirebilmemiz için önce onu doğru tanımlamamız gerekir. Bu bağlamda, kavramın sözlük tanımını değiştirmek üzere başlatılan bu değerli çalışmanın, sürdürülebilirliğin sadece bir sonuç değil, bir süreç olarak bütüncül ve bütünsel anlaşılması adına atılmış en somut ve önemli adımlardan biri olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.










Yorumlar