Sivaslı bıçak ustası, özel tasarım bıçak üretti
- Brandmap Haber
- 12 Tem
- 2 dakikada okunur

Sivas’ta bıçak ustalığını yıllardır sürdüren Emre Göçeri, geleneksel el işçiliğini modern tasarımlarla birleştirdiği özel bir koleksiyona imza attı. Göçeri, yaklaşık 10 bin koç boynuzu arasından seçtiği özel parçalarla, Türkiye’de daha önce benzeri bulunmayan özgün bıçaklar üretti.
Koleksiyonda kullanılan boynuzlar, 5–6 yaşındaki hayvanlara ait olup Kütahya ve Balıkesir’den temin edildi. Doğal alacalı yapısı ve renk geçişleriyle öne çıkan bu malzemeler, her bir bıçağa benzersiz bir görünüm kazandırdı. Bıçaklara “Yunus modeli” adını veren Göçeri, esin kaynağını ise tarihi kılıç ve hançerlerden aldı. Özellikle dönem dizilerinde yer alan detaylardan ilham alarak geleneksel motifleri yeniden yorumladı. Sınırlı sayıda üretilen koleksiyon, 3 bin TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulurken, en özel parçaların değeri 35 bin TL’ye kadar ulaşıyor.

“Özel tasarım bıçak yapmaya karar verdim”
Emre Göçeri, bıçağın üretiminin zahmetli olduğunu ve bu zahmetin karşılığını aldıklarını söyleyerek, “O kadar koç boynuzu kullanmamıza rağmen 8 ile 10 bin tane koç boynuzundan yalnızca 15-20 tane özel seri koç boynuzu yakalayabildik. Alacaları ve motifleri farklı, kehribar gibi olan koç boynuzları ön plana çıkmaya başladı. Daha öncesinde Antep, Urfa, Gaziantep, Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi illerden koç boynuzu bize geliyordu. Onlar dolgundu, fakat renkli değillerdi. Kütahya ve Balıkesir illerinden gelen boynuzların daha dolgun, daha renkli ve daha katmanlı olduğunu fark ettik. Bu durumu merak ettik ve araştırdık. Bu olayın yedikleri yemlerle ve gezdikleri meralarla ilgili olduğunu gördük. Sonrasında da bu boynuzlarla özel tasarımlı bıçaklar yapmaya karar verdik. Koleksiyoncuların yoğun talep gösterdiği ürünler üretmeye başladık. Bizim yaptığımız bu bıçağa ‘Yunus modeli’ ismini verdik. Biz bu bıçakları yapmaya başlamadan önce bu şekilde işlemeli Sivas bıçakları yoktu. Düz sarı ve siyah manda ile koç boynuzları vardı. Biz bu boynuzları keşfettik ve daha neler yapabiliriz diye düşündük. 5-6 yaşındaki koç boynuzlarında bu motiflerin çıktığını gördük. Biraz zahmetli oluyor ama emeğimizin karşılığını aldığımızı düşünüyoruz” dedi.
“Bu işlemelere zincir kısmını eklersek farklı bir tasarım olur dedik”
Göçeri, bu motifleri daha önce bir dizide görüp bıçak yaptığını ve bu bıçakları sadece koleksiyon düşkünü insanların aldığını ifade etti: “Bu motifleri daha önce bir dizide görmüştüm. Daha sonrasında Türkiye’nin başka bir yöresinden motif baktım. Araştırınca bizim dedelerimizin yapmış olduğu kılıçlarda ve hançerlerde de bu işlemeler var. Yalnız, hepsi birbirinden farklı işlemelerdi. Biz de bu işlemelere zincir kısmını eklersek farklı bir tasarım olur diye düşündük. Bu da çok tuttu, çok beğenildi. Bunların arkasına da bizim yılan motifi diye adlandırdığımız deseni biz kendimiz işliyoruz. Daha önceden hiç yapılmadığı için patent kurumuna başvurumuzu yaptık. İnsanlara sunmaya hazırız. 8 ila 10 bin üründen sadece 7-8 tane özel ürün çıkarttık. Zaten bu yaptığımız ürünlerin 5 tanesini tek bir müşterimize sattık. İnsanlar bu bıçakları kullanmak için değil, koleksiyon amacıyla alıyor. Nasıl ki dolgun bir kehribar insanların gözüne güzel görünür ve almak isterlerse, bu ürünleri görenler de mutlu olup almak istiyor.”
Kaynak: İHA
Yorumlar