Sanat / 30° Doğu Meridyeni Kocaeli Üzerinden Bir Sergi Portresi: Kumaştan Hikâyeye, Sanattan Geleceğe
- Brandmap Editör
- 27 May
- 5 dakikada okunur

Bir Sergide Fraktalların İçinde Kaybolmak!
Geçen hafta bir sergiye gittim.
Sergiye adım attığınızda, sadece bir sergi salonuna girmiyorsunuz.
Zamanın içine giriyorsunuz.
Bir döngünün parçası oluyorsunuz.
Her adımda geçmişe, her bakışta geleceğe dokunuyorsunuz.
Ve belki de en büyüleyici an,
Kendinizi Akın Ekici'nin fraktalları içinde kaybederken bulduğunuz andır.
Çünkü o an anlarsınız ki:
Zaman, bir düz çizgi değil.
Zaman, sonsuz bir fraktaldır.
Ve her sabah, her hikâye, her hayat yeniden başlar.
Kocaeli’de.
30° Doğu Meridyeni’nde.
30° Doğu Meridyeni Kocaeli Koleksiyonu
30° Doğu Meridyeni Kocaeli “Bir Zaman Fraktalı” koleksiyonu, 02 Mayıs 2025, Saat 15.00’te Seka Sanat İhtisas Merkezinde kapılarını sanatseverlere açtı. Bugüne kadar kentte, kente dair oluşturulmuş en büyük koleksiyonlardan biri olan bu çalışma, Prof. Dr. Uğur Batı küratörlüğünde, ilham verici ressam Akın Ekici’nin resimleriyle gerçekleştirildi. Farklı tür eserler ve üslupları içeren bu koleksiyonda “Yağlıboya, Batik, Seramik, Kûfi Tablo, Ma'kıli Hat, İpek Baskı ve Serigrafi” eserler bulunuyor. Sergi 25 Mayıs 2025’e kadar açık kalacak. Bu yazıda ben daha çok sergideki moda tasarımı işlerini ve tekstil enstalasyonlarını yazacağım. Bunun için odağa SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nde eğitimlerini sürdüren Moda Akademisi’nden söz edeceğim.
Sergideki Tema: Kocaeli, Türkiye’nin Zaman Geçişidir!
Uluslararası ortak saat kullanımı amacıyla ortak bir başlangıç belirlenerek (Greenwich) oluşturulmuş on beş boylam, her boylamın güneş önünden bir saatte geçişi esas alınarak aralıkla çizilen saat dilimleridir. Bir ülke on beş boylam aralıklarından hangisi içerisinde yer alıyorsa o boylamın saatini ulusal saati olarak kullanır. Türkiye'de 2016 yılına kadar kışın ikinci saat dilimi olan (GMT+2) İzmit'ten geçen 30° Doğu meridyeni saatlerini ayarlanırken yazın ise gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla Iğdır'dan geçen 45°D boylamına (üçüncü saat dilimi) saatlerini ayarlanmaktaydı. Türkiye'de saatler kış döneminde başlangıç meridyeninden 2 saat, yazın 3 saat ilerdeydi. Yaz saatinde Iğdır'da, kış saatindeyse İzmit'te güneşin doğuş ve batış saatleri coğrafya sorularında sabit olarak hesaplanır. Ancak 2016 yılında kış saati uygulamasının kaldırılmasıyla tüm yıl için üçüncü saat dilimi olan GMT+3 (Iğdır) Türkiye'nin ulusal saatidir. Bir ülke içinde meridyenlerden herhangi birinin yerel saatinin ülke sınırları içinde kullanılmasına ulusal saat (ortak) saat denir.
30° Doğu Meridyeni, Kocaeli’den ve diğer bazı illerden geçer. Uzun yıllar için Türkiye için zamanın başlangıcı oldu. Onun antimeridyeni olan 150° Batı Meridyeniyle birlikte tam bir meridyen dairesi oluşturur; zamanı kusursuz bir döngüye dönüştürürdü. Bu, zamanın fraktal yapısı olarak kabul edildi tarafımızdan ve şöyle bir felsefe oluşturduk: Kendisini tekrar eden bir döngü, bir sarmaldır. Her sabah, her gece devam eder. Her şey Kocaeli’nde başladı uzun yıllar için, Kocaeli’de bitti. Kendisini tekrar eden bir nevi zaman döngüsünü işaret eder bu. Türkiye, Kocaeli'ne her gün bir kere uğradı! Her sabah her şey Kocaeli'de başladı! Kocaeli’de bitti.
Sanayinin. Dinamizmin. Kültürün. Doğanın. Gelmişin, geçmişin ve gelecek olanın…
Ve hep yeniden…Yatay ve Dikey Derin Bir Kent Koleksiyonu!
Küratörlüğünü Uğur Batı’nın yaptığı, sergide, spatulanın, boyanın, fırçanın, doğaçlamanın ve zihne dağılan renklerin izini görüyoruz. Sergide 65 parça eser bulunuyor. Sergide yer alan eserler;
Sanayi Şehri Kocaeli, Doğal Kocaeli, Körfez ve Deniz, Keltepe Çiğdemi, 4 Mevsim Kocaeli, 1923 Bayrakları, Mavi Körfez, İzmit Saat Kulesi, Gün Döngüsü, Kocaeli Kuşları, Kuvâ-yi Milliye gibi temaları sanatsal bir anlatımla izleyicilere sunuyor.
Koleksiyondaki eser derinliği, çeşitlilik, üslup genişlemesi kendisine dokunmamız gereken bir alan. O kadar çok tür çalışması var ki sergide... Yağlıboya eserler, batik eserler, kufi ve makili eserler, alüminyum baskı, tekstil eserler, seramik heykeller, moda tasarımları, serigrafiler, ipek şardone baskılar…
SEKA’nın zamana direnen tuğlaları arasında artık yeni bir ses yankılanıyor: Kumaşların hışırtısı, dijital çizimlerin sessizliği, bir ilhamın kesilmeden uzayıp giden ipliği… Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Moda Akademisi, yalnızca bir eğitim merkezi değil; hayal kuran ellerin sanata, üretime ve istihdama dönüştüğü güçlü bir yolculuğun adı.
Bir Akademiden Daha Fazlası
8 Mart 2024’te SEKA Sanat İhtisas Merkezi’nde kapılarını açan Moda Akademisi, Kocaeli’nin ilk kapsamlı moda eğitimi kurumu olarak, bölgedeki mesleki eğitime estetik bir derinlik kazandırıyor. “İstihdam Akademileri” çatısı altında yürütülen bu girişim giyim, dijital üretim, kişiye özel tasarım, vitrin düzenleme ve koleksiyon yönetimi gibi birçok alanda tamamen ücretsiz eğitim sunuyor.
Akademideki tüm eğitimler, yalnızca sektör bilgisi vermeyi değil, aynı zamanda kültürel farkındalık, sanatsal vizyon ve çağdaş moda okuryazarlığı kazandırmayı amaçlıyor. Bu özgün yapının temel felsefesi ise net:
“Sanatla güçlen, üretimle geliş, istihdamla var ol.”
Bir Yolculuk Olarak Eğitim
Moda Akademisi’nin eğitim modeli, klasik anlamda bir kurs anlayışını geride bırakıyor. Her katılımcı yazılı ve uygulamalı sınavlardan geçerek programa kabul ediliyor. Süreç adil, şeffaf ve yetenek odaklı yürütülüyor. Bu seçicilik, katılımcıların yalnızca öğrenmeye değil, yaratmaya hazır bireyler olarak eğitime katılmalarını sağlıyor.
Eğitim kadrosu ise bu yaratım sürecinin en değerli yapı taşları arasında yer alıyor. Alanında uzman hem öğretici hem de sanatçı olan bu eğitmenler, Akademi'nin ruhunu taşıyor. Bu güçlü ekip, teknik yeterliliği estetik duyarlılıkla birleştiren eşsiz bir öğrenme ortamı sunuyor.
Sanatla Eğitim Arasında Bir Kesişim
Moda Akademisi’nin farklılaştığı en önemli alanlardan biri, eğitimi bir sanat pratiğine dönüştürme yaklaşımıdır. Drapajla bedenin bir heykel gibi işlenmesi, koleksiyon geliştirme sürecinde hikâye anlatımı kullanılması, vitrin düzenlemelerinde görsel kompozisyon ilkelerinin öne çıkması bu estetik yaklaşımın yansımalarıdır.
Katılımcılar sadece teknik bilgi kazanmaz; aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir farkındalık geliştirir. Bu nedenle Akademi, estetik okuryazarlık ve kültürel ifade becerileri kazandıran bir platform hâline gelir.
30° Doğu Meridyeni: Tasarımın Şehri Okuması
Moda Akademisi’nin sanatla kurduğu ilişkinin en güçlü yansımalarından biri, “30° Doğu Meridyeni: Bir Zaman Fraktalı” sergisidir. Sergi, Kocaeli’nin doğa, tarih ve sanayi üçgenindeki çok katmanlı ruhunu moda tasarımıyla yorumlamayı amaçlamaktadır.
Sergide yer alan her tasarım, eğitmenlerin yaratıcı gücüyle vücut buldu:
“Zamanın Yansıması” – Beyza Zenginer Genç’in konsept danışmanlığında, folyo, metal ve tel kullanılarak geçmişin izleriyle doğanın yansımaları harmanlandı.
“Keltepe Çiçeği – Çiğdemin Fısıltısı” – Özlem İçen Zanburkan’ın doğaya duyarlı drapaj estetiğiyle, organze ve saten kumaşların dansına dönüştü.
“Devinim” – Kadir Kaba’nın dijital tasarım vizyonuyla deniz ve kara arasındaki geçiş, doğal malzemelerle anlatıldı.
“Kartepe Kuğusu” – Ebru Öztürk’ün kalıp ustalığıyla kuş tüyü ve Abraham kumaşın zarafeti birleşti.
“Zamanın Çizgileri” – Seren Uğur’un koleksiyon kurgusu, Kocaeli’nin tarihsel katmanlarını sanatsal yorumla işledi.
“Gece Gündüz Akışı” – Yıldız Ersöz ve Zekiye Sağlam’ın teknik-dokusal iş birliğiyle şehrin ışıkları ve doğa ritmi aynı formda buluştu.
Bu sergi, Moda Akademisi’nin yalnızca eğitim değil, aynı zamanda bölgesel hafızayı işleyen bir sanat atölyesi olduğunu da gözler önüne serdi.
Dijitalden Vitrine, Tasarımdan Girişime
Moda Akademisi’nde eğitimler hem teorik dersler hem de uygulamalı atölyelerle yürütülüyor. Katılımcılar bilgisayarlı tasarım programları (Gerber, Adobe Illustrator, Photoshop) kullanmayı öğrenirken, stil danışmanlığı, vitrin ve mağaza içi düzenleme sanatı ve dijital içerik üretimi gibi alanlarda da kendilerini geliştiriyor. Eğitim sonunda kişisel koleksiyonlarını hazırlayarak sektöre sağlam bir portföyle adım atıyorlar.
Dahası, katılımcılar kendi markalarını kurma, sürdürülebilir moda alanında girişim başlatma ya da e-ticaret platformlarında içerik üretme gibi çok yönlü kariyer fırsatlarına yönlendiriliyor.
Moda Akademisi: Şehrin Kalbinden Geleceğe Akan Bir Tasarım Damarı
Bugün Kocaeli’de bir genç, bir kumaş parçasına dokunurken sadece bir giysi değil, bir kimlik tasarlıyor. Moda Akademisi, sanatı bir araç değil, bir yol arkadaşına dönüştürerek bu gençlere estetikle düşünmeyi, üretimle var olmayı ve tasarımla anlatmayı öğretiyor.
Bu, Türkiye için çok iyi bir model görünüyor.
Comments